ANA SAYFA
HABER
HALK KULTURU
=> YEMEKLERIMIZ
=> DUGUN - KIZ ISTEME
=> DUGUN MANILERI
=> MEVLANA
=> GELENEKLERIMIZ
=> ZANAATKARLARIMIZ
DURAK KÖYÜ
EGITIM.
DURAK SOZLUGU
HAYAT HIKAYEM
HANLAR
Benim Sayfam
DUYURULAR
ANKETLERIMIZ
LINKLER
ILETISIM
ZIYARETCI DEFTERI
Yeni sayfanın başlığı

 

YAVUKLUYA (NİŞANLIYA ) HEDİYE VERME

Eskiden köyümüzde, sözlenen, nişanlanan veya birbirini seven geçlere yavuklu denirdi.
Köyümüzde  bir adet var, söz verildikten sonra oğlan sözlüsünün evine gider. Oğlanın babası ile anası oğullarını alarak kız evine giderler. Oğlan bir arkadaşı ile birlikte de gidebilir. Oğlan tam kapın karşısına oturur. Kapı aralığından sözlüsünü (nişanlısını) görebilmek için; Kız oğlanın anasının, babasının elini öper. Onlarda para verir. Sözlüsüne yaklaşarak ona da hoş geldin der ve çaktırmadan baygın, baygın bakar, dışarıya çıkar. Oğlan ile kızın bakışmaları her kapı açıldıkça kapı aralığından devam eder. Yenilir içilir, sohbetten sonra kalkılır. Kalkarken oğlan oturduğu minderin altına para bırakır. Gelin kız hemen yastığın altını yoklar parayı alır. Damat para koyarsa bonkördür, para koymasa cimri olduğu kararına varılır
Nişanlı oğlan, nişanlısı düğünlerde oynarken mendil içinde para, mektup ve benzer hediyeler çıkılar atar. Düğündekiler çıkılı mendilin kime atıldığını bilirler ve nişanlı kıza verirler.
 
 
KIZ   İSTEME VE      DÜĞÜN
         
Düğün , dünyanın her yerinde farklı kültürlerde, farklı şekillerde gerçekleşir.
Evlenme çağına gelen gençler,anne baba ve diğer aile büyüklerinin rızasını alarak evliliklerini gerçekleştirebilirler.Kırsal kesimlerde , köy ve kasabalarda ergenlik çağına ulaşan geçler evlenebilecekleri birini aramaya başlarlar.
 Köyümüzde düğünlerde geçmiş yıllara göre çok değişiklikler olmuştur. Bazı örf ve adetler yapılmaz olmuştur, gelenek ve göreneklerimizin bazıları ortadan kalkmıştır.
 Köyümüzde 1950’li yılardaki düğünden kısaca bahsedersek ; Evlenme çağına gelen gencin yuva kurması tamamen anne ve babasının elindedir.Geç delikanlı evleneceği kızı akrabasından ve annenin babanın işaret ettiği kız ile yamak zorundadır.Oğlanın babası ve anası alacağımız kanımızın ucu olmalı.derler. Oğullarına alacakları kız önceden dayı ,amca veya hala, teyze diyen biri arasında tercih edilirdi. Bazı evlilikler anne babanın istemediği kızla gerçekleştiği de olmuştur. Günümüzde evlilik; oğlan ile kız anlaşarak gerçekleşmektedir. Evliliğe karar verilince ,baba ile annenin beğendiği kız takibe alınır ,delikanlı kızın peşinde gezmeye başlar, arkadaşlarına söyler.Anne el altından kızı yoklar,sevdiği oğlan olup olmadığını öğrenir.
 Karar verilince, önce kadın dünürü gider kız evine,oğlanın annesi akrabasından bir kadını yanına alarak kız evine gider Allah’ın emri peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza istemeye geldik derler. Buna ilk dünür denir. Kız evinin daha önceden haberi olduğu için,vermeye gönülleri yoksa olmaz diye kestirip atar ,yada bir düşünelim babasına söyleyelim diye işi tatlı bir naza bağlar.
 Oğlanın anası , oğluna ve eşine bu işimiz olacak gibi, akşam erkek dünürü gidilsin der.Baba dünür gitmek için hazırlık yapmaya başlar.Akrabadan hatırı sayılan birini yanına alarak kız evine gidilir.Yakın akrabası yoksa, köyün ileri gelenlerinde biri ile dünür gidilir.(dünürcülük işini en iyi yapanlardan biri Güzel Atalay dede rahmetli idi) Dünür gidenlerden ağzına laf yakışan biri sohbet arasında sözü evlenmeye getirir ve Allah’ın emri peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza itiyoruz der.Kızın babası varsa dedesi kızı vermek taraftarı ise ; kızımıza soralım, akrabaya, hısıma bir danışalım, bize birkaç gün müsaade verin derler.Kızı hemen vermek pek hoş olmaz kız evi naz evi olduğu için bu nazı yapmak zorundadır. Bu dünür gitme köylüler arasında konuşulmaya başlar ,oğlanın anasını veya babasını görenler sorar ne oldu ? Eştiğiniz kuyudan su çıktımı ? Oğlan tarafı bu sorulara duruma göre cevap verir.İlk dünürde kız verilirse köylü ayıplar.
Oğlan tarafı birkaç kez dünür gittikten sonra kız verilir.Kız vermeye söz kesme denir. Söz kesilince kız kahveleri ikram eder , kızı hiç görmeyenler, tanımayanlar gelin kızı görmüş olurlar.. Kız bitiminde ağız tadı yenir, ağız tadı lokum ve bisküvidir. , kız tarafı ikramı yapar. Eskiden ağız tadı olarak kıvrım yenirdi.Ağız tadı yenildikten sonra iki tarafta mutlu bir şekilde daha sonra neler yapacaklarını konuşmak üzere ayrılırlar.Oğlanın anası kızın bitiğini köye ilan eder. Akraba ve komşulara ağız tadı dağıtır.
Erkeğin anası ile babası uygun bir zamanda kıza neler yapacağız,ne istiyorsunuz diye kız evine giderler. Kız evinin çeyiz hazırlığı önceden yapıla, yapıla  hazırlanmıştır.Oğlan evinin yapacağı da belidir.Köyümüzde takılacak takı muhtar tarafında belirlenmiştir.Belirlenen takı (altın bilezik) oğlanın bası tarafından takılacağına dair söz verilir.Kızın babası diğer isteklerini söyler,bu istekler içinde okuntu önemlidir. Okuntu; havlu,başörtüsü,gömlekten oluşur. Öncelerden okuntu olarak sarıkta istenirdi.
Düğün hazırlıkları yapılmaya başlar. Oğlan evi kızın çeyizini koyacağı bir sandık,gelin kıza çeşitli giysiler ayakkabı, gömlek alır.Kıza takılacak altın bilezik kızın bileği ölçülerek alınır.Bilezikler ve küpe, yüzük  genellikle izinnameye gidildiğinde alınır.İzinname resmi nikah günü.Düğün günü beli oluncaya kadar oğlan tarafı gelin kızına bayramlarda önemli günlerde hediyeler alır .Nişanlanan kıza başkasının düğünlerinde kaynana tarafından başörtüsü atılır.Gelin kız oğlanın anası, babası ve yakın akrabaları ile karşılaşırsa elini öper elini öptüğü kişi para verir.
Düğün günü beli olduktan sonra akraba eş, dost,tanıdık davet edilir.Yani tek, tek okunur Düğüne çağrılmak okuntu ile olur.Okuntular yakınlık derecesine göre değişir.Yakın akrabaya havlu, örtü,kardeşlere gömlek, şalvarlık kumaş eşe, dosta,tanıdıklara okuntu gönderilir. Kimine bir selam ,bir davetiye kartı gönderilir.Eskiden davetiye olarak mendil, sarık, çorap bir parça kumaş gönderilirdi.Düğüne davet edilmeyen, unutulanlar olursa bunlar düğün sahibine gücenirler.
Düğün üç gün üç gece devam eder.Düğün bayrak dikmekle başlar. Bayrak Perşembe günü ikindi vaktinde silah atılarak oğlan evine dikilir.Günümüzde Türk bayrağı, eskiden simge olarak bir bayrak, kullanılırdı.Simge bayrak iki ayrı renkli veya üç ayrı renkli yazmadan oluşur.
Bayrak direğine bu yazmalar asılır. Üsteki yazma kırmızı, alttaki yazma mavi renkli olurdu.Bayrak direğinin ucuna tavuk tüyünden cıga yapılır uğur getirsin diye birde ayna asılır. Bayrak düğün evinin yerini belirler.Bayrağı damadın en yakın arkadaşı veya akrabadan bekar birisi diker.Bayrağı diken delikanlıya bayraktar denir.Düğünün başında bayraktar bulunur.Bayraktar düğünü yönetir, düğünün amiri sayılır.Bayraktar güvenilir, bileğine sağlam gençlerden seçilir.Bayrak taşıdığı için bu ad verilmiştir. Düğün süresince bayrağı elinden hiç bırakmaz Bayrağa iyi sahip olması gerekir değilse çalarlar.Bayağı çaldırırsa ,bayraktarın onuru kırılır , bu işe laik olmadığı sonucuna varılır. Bayrak olmadan düğün devam etmez. Bayraktar çaldırdığı bayrağı ceza ödeyerek geri almak zorundadır.Davulcu ve çalgıcılar, bayraktarın izni olmadan davul ve çalgı çalamazlar.
Düğünün ilk günü ;UNDUZ
Düğünün ikinci günü;KINA GECESİ
Düğünün üçüncü günü;GELİN ALMA olarak adlandırılır.

 
UNDUZ ; Düğünün ilk günü,ikindi vaktinde başlar. Unduz adı oğlan evinden kız evine yardım için gönderilen un ve tuzdan almaktadır.İkindi vaktinde oğlan evi kızın çeyizini koyacağı sandığı ,bir torba unu, bir bakraç tuzu,yağ, bir kilim, bir yatak, altı minder, altı kazık yastığı bir vasıtaya yükler (eskiden öküz kağnısına yüklenirdi.) Bayraktar önde çalgıcılar ,gençler,damat ın babası ve akrabaları davul zurna eşliğinde kız evine gidilir. Götürülen hediyeler kız evine verilir. Kız evinin önünde çalgıcılar çalar geçler oynarlar.Kız evi gelenlere çay ikram eder.Bayraktar akşama yakın oğlan evine çalgıcıları getirir.Yemek yenildikten sonra köy kahvesinde çalınır oynanır.


KINA GECESİ; Düğün günü boyunca misafirler gelmeye devam eder.Kına gecesi düğünün en neşeli gecesidir.Misafirler genelde bugün gelirler. Her çağrılan kişi davul zurna eşliğinde karşılanır.Uzaktan, koşu köylerden gelenlerin yolu gözlenir.Yol güzergahlarına gözetleyiciler konur, gelen misafirleri karşıdan görünce hemen bayraktara haber verir.Bayraktar çalgıcıları alarak karşılamak için önüne gider.Eğer bayraktarın elinde simge bayrak varsa misafirleri bayrağı yere eğerek yay çizerek selamlar. Davulcular vuruda vurur , zurnacılar üflerde üfler.Geleler silahlarını ateşler, düğün alayındakiler de karşılık verirler.Misafirlere hoş geldiniz denir.Bayraktar önde yönelirler, silahlar patlamaya devam eder. (Günümüzde bu gelenek yapılmaz oldu, unutuldu.Misafirler evin önünde karşılanmakta.)Misafirler evin önüne gelince,çalıcılar tarafından okşama başlar.Okşama, gelenleri karşılama demektir.Karşılama misafirlerin çalgıcılara bağış vermeleri ile sona erer. Davul çalan, davula vururda vurur ,gelenlerin içinde en hatırlısının önüne saygılı bir şekilde bekler davulu çalmayı bırakır.Bu hareketin anlamı, bağış beklemektir.Verilecek bağışlar gelenin namına,şanına,ününe yakışır şekilde olacaktır.Bağış alındıktan sonra davulcu yeniden okşamaya devam eder.Gelenler eve alınır baş köşeye oturtulurlar, yemek çay ikram edilir.
Bugün bütün köylüye ,gelen misafire yemek verilir.Düğün yemeği; haşlama et, tatlı aş, bulgur pilavından oluşur.Oğlan evi ,kız evine bir keçi gönderir .Bu keçi kız evinde kesilerek kız tarafı konuklarına ikram eder.Yemekler yenir eğlence devam eder,Gençler arasında güreş yapılır.Tüfeklere domuz kurşunu sıkılanarak atışlar yapılır. Tabancalarla ardıç ağacına atışlar yapılır, ağaca en fazla kimin tabancasının kurşunu işlemişse o tabanca en iyi tabanca seçilir.Çalgıcılar köy kahvehanesinde ,kız evinin önünde çalarlar geçler oynarlar.Eğlence gün boyunca devam eder. Akşam olunca kına hazırlıkları başlar. Düğüne gelen davetliler, akraba,hısım ve bütün köy halkı oğlan evinin önünde toplanırlar.Kadınlar, erkekler en güzel elbiselerini giyerler.Bir tefin içine gelin kıza yakılacak kına, bir miktar üzüm, bir miktar leblebi konur .Tefin üzeri al ile örtülür. Oğlanın yakınından bir kadın başı üstüne kor. Bayraktar önde arkasında çalgıcılar, erkekler  ve en arkada kadınlar kız evine doğru yol alırlar.Çalgıcılar önde çalarak , arkada kadınlarda birkaç kadın tef çalarak kız evinin önüne gelinir. Kız evinin önüne kına ateşi yakılır,evin önü en iyi şekilde aydınlatılır ve eğlence başlar.
Davul, zurna hiç durmadan çalar.Geçler oynarlar, kaşıklar kırılır.orta oyunları oynanır.Orta oyunlarından, Kız Kaçırma, Deveci, Arap oyunları oynanır,silahlar hiç durmada ateşlenir. Damat ile sağdıç oyuna çıkar . Damada ve sağdıca takılar takılır. Erkekler bu eğlenceleri yaparken kadılarda hiç boş durmazlar onlarda kendi aralarında eğlenirler.
Erkek evinden gelen kadılar içeriye girer girmez. İki kadın oğlan tarafından, iki kadın kız tarafından oyuna çıkarlar.Kız tarafı ile oğlan tarafı karşılıklı yarışırlar. Bu yarış beş on dakika sürer oğlan tarafının üstünlüğü ile sona erer.Bu oyun bittikten sonra gelini ortaya getirmek için kız anasından müsaade alınır.Oğlan tarafından iki kişi gider gelinin üzerine alı örterler, okşayarak getirirler. Gelini sandalyeye oturturlar.Oğlan tarafından iki kadın dua yaparak gelinin alını üç defa kaldırır indirirler.Duadan sonra gelini okşarlar ve kınasını yakarlar.Kına yakılırken İlahi ve ya Yüksek,Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar türküsü söylenir. Takı merasimi başlar.Herkes takısını takar . Takı takılırken kimden ne takıldığı yüksek sesle ilan edilir.Takı bitince eğlenmeye devam edilir.Eğlence bitince müsaade alınır. Bayraktar kında bulunanları kınaya davet eder . Kız tarafının müsaadesi ile kına dağılır.
Oğlan evine gelindikten sonra bakraçlara kına karılır. Bayraktar ile sağdıç konukların kaldıkları yeri öğrenir, kapı, kapı dolaşarak kına dağıtırlar. Kız evine de uğrarlar onların konuklarına da kına yakarlar.Kına yakma sırasında bayraktar ile sağdıç ayakkabılarına iyi sahip olmalıdırlar. Ayakkabısını çaldıran ceza ödeyerek ayakkabısını kurtarır.Bayraktar ile sağdıç uğradıkları evin kapısına kına sürerler,o eve uğradıklarının işaretidir.Kına gecesi eğlencelerle ,neşe içinde sona erer.


GELİN ALMA ; Düğünün son günü gelin almadır.Gelin almaya sıra gelince heyecan doruğa çıkar.Kız evinde bir telaş başlar,üzüntü,sevinç hepsi bir aradadır.Tavuk tüyünden özenle hazırlanmış taç,gelin kızın giyeceği ,gelinlik atlas ,ayağına çok şık bir ayakkabı,yüzü görülmesin diye örtülecek tül hazırlanır bir bohça içine konur.Bu giysiler etrafı danteli bohça içinde kız evine gönderilir.Gelinin bineceği at ayarlanır. Atın huysuz olması, topluluktan ürkmemesi gerekir.Gelinin bineceği at neredeyse gelin gibi süslenir.At gelinin alınmasından önce sağa sola koşturulur. Bu koşuşturma atın heyecanını yatıştırmak ve işetilmesi için yapılır.
Gelin oğlan evi tarafından gönderilen giysileri giyer.Oğlan evi tarafında üç,dört kadın dünürşü ile birlikte kız evine giderek gelini süslerler.Renkli tavuk tüyüyle hazırlanmış taç başa özenle konur.Daha önceden hazırlanmış renk, renk yazmalar taçın kenarına bağlanarak baştan aşağıya sarkıtılır.Atlas elbise ve ayakkabısı giydirilir ( çok eskiden ayakkabı olmadığı için son derece özenilerek dikilmiş çarık giydirilirmiş )Gelinin gözü sürmelenir. Yüzü görülmesin diye kırmızı tül ile yüzü örtülür.Gelin tam bir gelin süsü ile süslemiştir, artık yolculuğa hazırdır. Köyün genç kızları, gelinleri,genç yaşlı bütün kadınları en güzel elbiselerini giyerler, süslenirler. Dünürşü gutniyi giyer gelin kızın yanında yerini alır.Geçmiş yıllarda geline atlas adı verilen bir elbise, gelin kızın yanında bulunan kadına dünürşüye gutni adı verilen elbise giydirilirdi.Günümüzde gelin atlas yerine beyaz gelinlik giyiyor,at yerine taksiye binmektedir.
Damat son derece heyecanlıdır, yerinde duramaz.En güzel elbisesini giyer.Damat, sağdıç ve arkadaşları ile birlikte damatlık tıraşını olmak için berbere gider. Köyün berberi itina ile damadı tıraş eder.Tıraştan sonra lokum bisküvi yenir. Sağdıç ile damat artık bir ,birinden hiç ayrılmazlar.İkindi vakti beklenmeye başlanır. Ezan okunca sağdıç ile damat camiye girerler ayakkabılarını yanlarına alarak namazlarını kılarlar.Caminin önüne damat ile sağdıç dikilirler. Daha önceden kız evi tarafından hazırlanan bohça imam tarafından açılarak serilir.Bohça içinde al, leblebi, üzüm,şeker,cüzdan bulunur. İmam dua ile alı damadın boynuna bağlar. Geçler damat ile sağdıcı güldürmeye çalışırlar. Gülerlerse cezalı duruma düşerler , geçlere lokum ,üzüm ,bisküvi alarak cezadan kurtulurlar.Bohçanın içinden çıkan üzüm,şeker, leblebi orada bulunanlara dağıtılır.Akrabalar ve orada bulunanlar bohçaya para atarlar.İmam paraları toplar cüzdana yerleştirir damadın cebine kor.Bu olaya damat donatma ve ya güveyi donatma denir.Sağdıç ile damat hızlı bir şekilde caminin önünden ayrılırlar. Kış günü ise gençler kar topu atarlar.Diğer zamanda arkalarından bağırarak kovalarlar. Gelin almaya kız evi ve oğlan evi hazırdır.
Düğünün sonu , sıra gelin almaya gelince heyecan doruğa çıkar.Hazırlanan at veya taksi düğün alayı ile birlikte oğlan evinden yola çıkar.Akraba, hısım vasıtalarını (taksi, kamyon ) hazırlar düğün alayına katılır.Düğün alayına katılan vasıtalara oğlan evi tarafından havlu ve ya baş örtüsü bağlanır.Çalgıcılar hiç durmadan davula vurur, zurna hiç durmadan öter, kornalar çala, çala kız evinin önüne gelinir.Çalgıcılar önce Şen Ola Düğün Şen Olayı vururlar. Oğlan tarafı kız babasından müsaadeyi  alır. Kızın babası kızının beline kırmızı alı bağlar ,kızını öperek helalleşir.Kızın anası, kardeşleri. abisi, ablası,bütün akrabaları helalleşirler .Ağlama sesleri , deyesek  sesleri herkesi üzüntüye boğar . Gelin dışarıya çıkarken çalgıcılar Cezayir i vururlar.Cezayir bir ağıttır.Cezayir insanı ağlatacak kadar yanık bir türküdür.Kızın baba evinden ayrılışını dile getirir.Gelin kapıda görülünce etrafı bir sessizlik kaplar, herkes susar.Gelinin koltuğunda bir yanda dünürşü diğer yanda gelinin babası ağır, ağır gelin arabasının ve ya atın yanına getirilir.Gelin arabaya (ata) biner dünürşüde yanına biner.Hoca, öne geçer  ,yüzler kıbleye yönelir,eller havaya kalkar dua yapılır,fatiha okunur.Davul zurna eşliğinde düğün alayı hareket eder.
Gelin ata (günümüzde at yerine taksi kullanılmaktadır..)bindirilip yola çıkınca yol uzatılır. Gelin alayı kız evinden ayrılırken , gelin almaya kakılan taksiler, kamyonlar düdüklerini acı açı öttürerek ayrılırlar.Gelin alayı caminin yanına muhakkak uğrar.Önde itina ile süslenmiş gelin arabası arkaya sıra ile diğer vasıtalar dizilerek,köyün içinden Beyşehir Akseki yoluna çıkılır,Yol boyunca gelin arabasının önü kesilir kaynata zarf içinde önüne çıkana para verir.Beli bir yere varılınca da,gelin arabasının önü, konvoya katılanlar tarafından kesilir . Kaynata gelin arabasından inerek her arabaya beli bir miktarda para verir.Gelin alayı davul, zurna ve korna sesleri ile oğlan evinin önüne gelir.Gelin hemen indirilmez. Kızın yakın akrabasından biri oğlanın akrabaları buraya gelsin diye bağırır.Kayın babadan ve kaynanadan başlayarak yakınlık sırasına göre indirmelik (özengilik ) istenir.Özengilik : Gelin atan inince oğlan tarafından verilen bahşiş, hediyelere verilenlere denir.
Önce kayınbaba birkaç keçi, birkaç koyun ve ya tosun ,inek verir.Kaynanaya sıra gelince şaka yapar,benden ne istiyorsunuz ? Tosun gibi ve ya aslan gibi bir oğlan verdim der.Kaynanada kaynataya yakın şeyler verir(Günümüzde altın ve para verilmektedir.)Ardından kayınlar, görümceler, amcalar,dayılar,teyzeler,halalar ve diğer yakınlar indirmelik verirler.
Gelin iner inmez silahlar patlamaya başlar. Güveyi ile sağdıç evin damında veya balkonunda gelini beklerler. Kaynana önceden hazırladığı içi su dolu testi ile evin girişinde gelini bekler.Gelin kapının önüne gelince testiyi alır yere atar testi kırılır. Damat (güveyi) ile sağdıç önceden hazırlanan leblebi, şeker, para karışımını gelinin ve orada bulunanların üzerine atar.Damat,gelinin yanına gelir, dünürşü ve anası ile gelini merdivenlerden çıkarırlar.Oğlanın babası gelini eve kattıktan sonra yanına akrabalarından birkaç erkekle kız evine Allah kavuştursuna gider.Kız evi gelenlere ikramda bulunurlar.Kısa sohbetten sonra izin alarak eve dönerler. Gelinin gireceği odanın kapısının önüne gelinince, gelinin eline yufka ekmek üstüne konulmuş tereyağı verilir gelin bu yağı kapının üstüne sürerek odaya girer.Sağdıç damadı yanına alarak gelinin yanına girerler, geline hoş geldin derler.Sağdıç şerbet dolu bardağı güveyiye gösterir ve odadan çıkar.Damat pencereye konulmuş şerbet dolu bardağı alır birini kendi,diğerini gelin içer.Damat gelinin yüzünü açar ve anlından öper.Uyanık olan gelinler yüzünü açtırmaz .Damat hediye verdikten sonra açtırır.Damat odan çıktıktan sonra gelin kızın arkadaşları ve görümce diğer kadınlar gelini yalnız bırakmazlar. Gelinin yanına girer çıkarlar. Gelinin topal olmaması için gelin oynatılır.Komşular, damadın yakınları toplanır, tef çalar oynarlar.Gelin dünürşü ile oyuna çıkar oyun oynarken ,kaynana gelinin başına buğday ,arpa karışımı atar.Bu gelenek gelinin eve bereket getirmesi için yapılır.Gelini neşelendirmek için gelini damatla oynatırlar.Kız evinde evlatlarından ayrılmanın üzüntüsü, oğlan evinde gelin almanın mutluluğu vardır. Damat ve gelin havanın kararmasını yatsı vaktinin gelmesini heyecanla beklemeye başlarlar.
 
 
 
DAMAT (GÜVEYİ ) KATMA   GERDEK GECESİ
 
 
 
Damat heyecan içinde yatsı vaktini beklemeye başlar.Sağdıç ,damada gerdek gecesinde neler yapacağını teker ,teker anlatır.Gerdek gecesi damadın gelin ile birlikte olduğu ilk geceye denir.Sağdıç,damada gerekli telkinleri yapar. Karı koca olmak hakkında bilgilendirir.
Yatsı ezanı okununca sağdıç ile damat camiye giderler. Namazdan sonra imam ile birlikte akrabadan birkaç erkek, birkaç delikanlı eve gelirler.Evde dini nikah kıyılır. İmam damada bazı dini bilgiler sorar. (İslam ın şartı, imanın şartı v. b ) Evde bulunanların hepsi gelinin bulunduğu odanın kapısına gelirler Hoca efendi dua yapar eller havaya açılır,amin sesi ile salavat getirilerek damadın sırtına bir yumruk vurulduktan sonra içeri sokulur.Damat içeriye giderken çok dikkatli olmalıdır.Gelin kapının arkasına saklanır güveyinin ayağına çelme takar yere düşürmeye çalışır.Gelin yere düşürürse eşine üstünlük kurmuş olur.Damat eşinin yüzünü açmak ister ama gelin açtırmaz.Damat eşine yüz görümlüğü olarak altın kolye ,yüzük, bilezik takar .Yüz görümlüğünü verdikten sora alnından öper.Gelin kocasının elini öper.Kızın sandığına konulan kıvrımı , baklavayı , lokum bisküviyi yerler.
Gelin ile güveyinin yatacakları yatak önceden yapılmıştır. Yatağın üzerine sağlıklı 2 -3 yaşlarında bir erkek çocuk bu yatak üzerine yuvarlanır. Böyle sağlıklı erkek çocuğu olsun dileği ile.Yatağın üzerine ter temiz lekesiz bir çarşaf serilmiştir. Gençler birlikte olduktan sonra kızın kızlık işareti beze bulaşır. Çarşafa kan bulaşır. Bu kan kızın bakire olduğunun işaretidir. Damatla gelinle birlikte olunduktan sonra kan çarşafa bulaşır. Eskiden kızın bakire olduğunu damat odasının penceresinden tüfeği dışarıya çıkararak havaya ateş eder. Bu ateş etme kızın bakire olduğunun herkese duyurulmasıdır. Silah sesini kız tarafı duyunca rahatlar. Kız bakire değilse geri gönderilir.
Genç çiftler karı koca olduktan sonra , damat dışarıda bekleyenlere kızın bakire olduğunu haber eder.Kız evi , oğlan evinden gelecek haberi beklerler. Sağdıç kızın bakire olduğu haberini alınca hemen kız evine koşar, müjdeyi verir.Kızın anası sağdıca hediyeler verir.Herkes rahat uykusunu uyur.Sabah erkenden gelin ile damat kalkarlar.Anasının,babasının elini öperler.Kaynana ile baba geline el öpmelik verirler.Gelin ile damat ana ve babasına bir namazlık ,bir minder, bir kazık yastık,iç çamaşırı gömlek gibi hediyeler verirler.Sabah damat ile gelin amcaların, dayıların, halaların, teyzelerin ve diğer yakın akrabaların evlerine uğrayarak el öperler.Bu akrabalar gelin ile damada el öpmelik para ve başka hediyeler verirler.
 

GELİN ERTESİ
    
 Kız evinden , kızın kız kardeşleri, kız arkadaşları ,yengesi,teyzeleri,halaları ve akraba hısım oğlan evine gelirler.Oğlan tarafından akraba hısım ve komşular gelirler. Genç kızlar,gelinler, kadınlar çalar oynarlar, eğlenirler. Bu eğlencede gelin ile dünürşü oyuna çıkarlar.Kaynana gelini oynarken , gelinin başına arpa, buğday atar.Atılan arpa, buğday tanelerini darısı başımıza olsun diye bekar kızlar toplarlar .Çalıp oynama bittikten sonra, kaynana baklava veya lokum bisküvi ikram eder.Yeme içme bittikten sonra herkes dağılırlar.Akşam olunca oğlanın anası ile babası kız evine (yeni dünürünün ) Allah kavuştursun a giderler. Otururlar sohbet eder ,yer içerler izin alarak kalkar gelirler.Kız anası ve babası kızlarına selam gönderirler.Gelin babasının evine bir hafta gitmez .Kızın anası babası kızı ile damadı eve davet eder. Bu davete ev okuma denir.
  


 
 EV OKUMA

 Kız, baba evinden ayrıldıktan sonra ,bir hafta babasının evine gidemez.Kız, baba evine  davet edince giderler.Davete oğlan tarafı kendi akrabasını, kız tarafı kendi akrabasını çağırır.Bu davet akşam olur.Sağdıç önde damat arkada herkesin elini öperler.Ardından dünürşü ile gelin herkesin elini öper. Kız anası en güzel yemekleri hazırlar, gelenlere ikram eder.Dünürler arasında koyu bir sohbet yapılır.Akrabalık bağı iyice kuvvetlenir.Ev okumadan sonra kız ana , baba evine istediği zaman gelip gider.
Günümüzde yuva kurma, evlilik geçmiş yıllara göre değişikliğe uğramıştır.Bazı gelenek ve göreneklerimiz unutulmuş veya yapılmaz olmuştur.Köyümüzün eski evlerinin planı, her oda bir ailenin ihtiyacını karşılayacak şekildedir.Odada ocaklık, yemek yapmaya ,evin gerisinde yüklük, yatak, yorgan ,eşya koymaya ,yüklüğün kenarında yıkanılabilecek bir yer bulunmaktadır.
Köyümüzün gençleri yurdumuzun dört bir yanına dağılmıştır .Evlenirken ayrı ev tutmaktadırlar. Gelin kaynata ve kaynananın yanına bayramlarda ve tatillerde uğrarlar. 


Yöresel gelinlikler yaşatılıyor

ESKİDEN GELİNLER ATLA ÇIKARILIRDI

toplam 230634 ziyaretçi (919946 klik)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol